Tekirdağ’da 36 sene önce Rakoczi Müzesi’nin restorasyonunda inşaat işçisi olarak çalışan Ali Kabul, restorasyon çalışmaları sırasında öğrendiği Macarca ile Türkiye ve Macaristan arasında bir köprü oldu.
1982 yılında Tekirdağ’daki Rakoczi Müzesi’nin restorasyonunda inşaat işçisi olarak çalışan Ali Kabul, restorasyon çalışmaları sırasında Macarca öğrenmeye merak saldı. Restorasyon sırasında gayreti ve çalışkanlığı ile Macaristan görevlileri tarafından fark edilen Kabul, 36 senedir Rakoczi Müzesi’ne sahip çıkıyor. Gelen turistlere müze rehberliğinin yanında Türkiye’yi ve Tekirdağ’ı tanıtan Kabul, Macaristan’a giden Türklere de Macaristan hakkında bilgi verip, yeri geldiğinde tercümanlık yapıyor.
22 yaşındayken müzenin restorasyon işinde çalışmaya başladığını anlatan Ali Kabul, “1982 yılında Macar Müze Müdürlüğü elemanları bu müzeyi restore etti. O restorasyonda ben de burada işçi olarak çalışmaya başladım. Sekiz, dokuz aylık bir restorasyon çalışması oldu. Bu restorasyon süresince ben biraz meraklıydım. Bir yabancı dil öğrenme isteği vardı. Bunu bir nevi fırsat sayıp burada çabalayıp Macarca’yı öğrendim. Sekiz ay sonunda restorasyon bitince burada çalışır mısın diye sordular bana. Sürekli bir iş teklif ettiler. Ben de çalışırım dedim. Başladık, işte 1982 yılından bu yana ve 36 senedir burası bana emanet. Türk-Macar ilişkisi için önemli olan bu binayı, Macaristan Başkonsolosluğu adına korumaya gayret ediyorum” dedi.
Macar halk kurtuluş kahramanı II.Rakoczi Frençh’in yaşadığı ev olan müzenin Macarlar için önemine değinen Kabul, “Burası iki ülke ilişkileri açısından çok önemli. Bizim için Atatürk ne ise Macarlar için de Rakoczi öyle diyebiliriz. Macar tarihinin son 500 yıldır yetiştirdiği en önemli liderlerden bir tanesi. Bugün Macaristan’da her şehirde, her kasabada, her yerleşim yerinde bir büstü vardır ya da caddelere, okullara adı verilmiştir. Onun için Macarlar burayı çok önemsiyorlar, hatta bu yeri kutsal bir yer sayıyorlar. O nedenle burayı layıkıyla korumaya çalışıyorum” diye konuştu.
Müzenin iki ülke arasında kültürel bir köprü vaziyeti gördüğünü belirten Kabul, “Burada tek çalışıyorum. Bunun zorlukları var ama güzel tarafları da var. Burası bir köprü vaziyeti görüyor. Kültürel köprü en azından. Buraya birçok Macar büyüğü gelmiştir; başbakanlar, cumhurbaşkanları, onlara da Rakoczi buraya nasıl geldi, nerede, nasıl yaşadı anlatıyoruz. Ayrıca buradan da, Tekirdağ’dan da belediye başkanlarımız, valilerimiz zaman zaman Macaristan’a gitmiştir. Onlara da elimizden geldiği kadar ya rehberlik yapmışızdır ya da gittiklerinde nereleri görmeleri, nereleri gezmeleri gerektiğine dair yardımcı olmuşuzdur” dedi.
İsmail Denizhan . IHA