Macaristan’ ın başketi Budapeşte. Çok etnik farklı bir şehir. Tuna nehrinin iki kıyısında yer alan Budin ve Peşte şehirlerinin 1873 yılında birleşmesiyle oluşmuş bir yer. Avrupa’ nın en büyük şehirleri arasında birinci sırayı Berlin alırken, ikinciliği de Budepeşte almakta.
Mimarisi çok güzel, tarihi açıdan da fazlasıyla zengin. Bir dönemin padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman tarafından bir hevesle fethedilmiş 150 yıl kadar Osmanlı elinde kalmış, fakat sonra fethedilen çoğu toprak gibi Budapeşte’ de kaybedilmiş. Evliya Çelebi Budapeşte’ den bahsederken içerisinde; 47 mescit, 25 kadar cami, hamam, mektep, saat kuleleri, bedestenler bulunduğunu yazmıştır. Şehirde bulunan Mustafa Paşa türbesi Mimar Sinan’ ın elinden çıkma olduğu söylenir.
Sert bir iklimi bulunan Budapeşte geçiş iklimlerinde de bol yağış alır. Müzmin, yalnız bir havası vardır. Sanki yıllarca Viyana’ nın gölgesinde yaşamış, hep arka planda kalmıştır Budapeşte… Güneşe hasret bu şehirde adım başı solaryuma rastlamanız çok mümkün. Yılbaşında balolar, etkinlikler düzenlenen etkileyici bir opera binasına sahip. Yılbaşını Budapeştede çok etnik ve cıvıl cıvıl geçirebilirsiniz.
Mutlaka tekne turuna katılmanız gerekli, gece de tekne turları düzenleniyor ve şehrin ışıkları tarihi yapıların üzerine vurduğunda çok etkileyici bir hal alıyor. Nehrin ortasında ufak bir ada bulunuyır, ağaçlı bir parka ev sahipliği yapıyor, parkın içinde ise; bir saray bulunuyor.
Müzik severler içinde takip ederlerse, her yıl rock-elektronik mizk festivalleri düzenlenmekte. Ülke ekonomik konumu biraz bizim gibi fakirlik var, taksiler pahalı fakat insanlar daha çok yardımsever ve daha dürüst. Halkı şehrin nostalji yanını seviyor, bizim bazı tarihi şehirlerde olduğu gibi şehri eski ve yeni olarak ayırmışlar. Değişik tatlar denemek istetenler için farklı lezzetler bulabilecekleri mekanlar var ve Tokaji şarabı da denemek isteyenler için buraya özgü. Kalesi görülmeli, gezilmelidir.
Bu şehre geldiyseniz tarihi yerleri görmeden geçmeyin. Mustafa Paşa türbesine de gidin, mezar taşında çok dokunaklı yazı yazmakta: Düşmanımızdı fakat burada çok kahramanca savaştı” gibi ibarelerle saygı duyularak anlatım yapılmış.
Kimi zaman sislerin sardığı ve şehri melankolik, gotik bir havaya soktuğu zamanlar, tarihi binaların sivri uçları ile birleşince kendinizi sanki 1800 lü yıllara zaman yolculuğu yapmış gibi hissedeceksiniz. Gezip, görülmesi gereken bir şehir. Birde Budapeşte Oteli diye filmi var izleyenlerden, kimi seviyor kimi ise hiç beğenmiyor. İzlemek isterseniz bilginize…
2014-10-28
http://hayalcigezgin.blogspot.hu/