150 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Budapeşte; sadece Macaristan’ın değil, Orta Avrupa’nın da başkenti. Kendisine biçilmiş bir misyon gereği, sanki Orta ve Doğu Avrupa arasında bir köprü. Aynı zamanda da bir çok kişi için romantizmin başkenti.
150 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Budapeşte; sadece Macaristan’ın değil, Orta Avrupa’nın da başkenti. Kendisine biçilmiş bir misyon gereği, sanki Orta ve Doğu Avrupa arasında bir köprü. Aynı zamanda da bir çok kişi için romantizmin başkenti.
Macaristan’ın başkenti hareketli geçmişi sayesinde günümüzde kültürel anlamda Prag ve Viyana ile birlikte Orta Avrupa’nın en zengin kentlerinin başında geliyor.
Orta Avrupa’nın şiirselliğini kendine özgü bir edayla taşıyan Budapeşte, bunu büyük ölçüde ilham kaynağı Tuna Nehri’ne borçlu.
İki ayrı şehrin bir araya gelmesiyle oluşan Budapeşte, hem mimarisiyle, hem de doğal güzellikleriyle kendisine hayran bırakıyor. Budapeşte, Tuna nehrinin iki yakasındaki Budin (Buda) ve Peşte’nin 1873 yılında birleşmesiyle meydan gelen bir şehirdir. Buda kentin tarihi kısmı olarak anılırken, Peşte daha modern yapısıyla konuklarına farklı bir atmosfer sunuyor.
Sadece geçmişleri ve barındırdıkları eserlerle değil, aynı zamanda mimarileriyle de sizleri kendisine hayran bıraktıracak yapıların başında görkemli Buda Kalesi geliyor.
Macaristan’ın bir bölümü de Kanuni Sultan Süleyman zamanında Mohaç Meydan Savaşı ile Osmanlı topraklarına katılmış.
Kentte 150 yıl süren Osmanlı hâkimiyeti 1526’da başlamış. Bu dönemde kentte, bir kısmı günümüzde de kullanılan, hamamlar açılmış. Kentteki Osmanlı hâkimiyetini sonlandırmaya yönelik girişim 1686’da yapılmış. 1718’de krallıktaki Osmanlı etkisi tamamen son bulmuş.
Budapeşte’de Osmanlı’dan kalan herhangi bir iz olmasa da termal su zengini bu ülkeye hamam kültürünü Osmanlı öğretmiş.
Sadece hamamlar değil, Macaristan mutfağının vazgeçilmez malzemesi “toz biber” de Osmanlı’nın mirası. Her yerde “paprika” adı altında kırmızı biber ve toz biber satıldığını göreceksiniz zaten.
Osmanlı’dan öğrenilen bir diğer madde de “kahve”. Hem Macaristan’a hem de Viyana’ya şu aralar meşhur olan kahve kültürünü öğreten Osmanlıymış. Budapeşte Bizim için de ayrıca tarihimizden bir parça.