Avrupa’da yer alan 37 ülkede film tanıtımı konusunda çalışan enstitüleri bir araya getirerek bir iletişim ağı oluşturan ve Avrupa Birliği’nin Yaratıcı Avrupa Medya Programı’yla desteklenen European Film Promotion (EFP), 2021 yılının European Shooting Stars (Avrupalı Yükselen Yıldızlar) programına seçilen 10 ismi açıkladı. Program kapsamında bu yıl, açıklanan 10 isim uluslararası basına, topluma ve film endüstrisine pandemi koşulları sebebiyle ilk kez çevrimiçi olarak üç günlük bir süre içerisinde tanıtıldı. 71. Berlin Film Festivali’nden bir hafta önce gerçekleştirilen etkinliklerde yer alan isimlerden biri de, Macaristan’ın Yabancı Dilde En İyi Film dalında yarışması için Akademi Ödülleri’ne gönderdiği Preparations to be Together for an Unknown Period of Time filminde Vizy Márta karakterini canlandıran, Altın Portakal Film Festivali’nde geçtiğimiz yıl bu rolüyle En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan Natasa Stork’tu. Ekibimizden Zeynep Pınar Uçar, katıldığı bu etkinliklerde Natasa Stork ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
Zeynep Pınar Uçar: Preparations to be Together for an Unknown Period of Time filmi, bize sadece bir kez karşılaştığı bir adamla yaşamak için hayatından vazgeçen başarılı bir kadının hikâyesini anlatıyor. Üstelik de bu adam, sonunda ona daha önce hiç tanışmadıklarını söylüyor. Bu karakterde sizin ilginizi çeken neydi ve nasıl filmin bir parçası oldunuz?
Natasa Stork: Öncelikle, hikâyenin, doktorlar ve özellikle beyin cerrahlarından oluşan kendi çevresi, aynı zamanda da hikayedeki çift çok ilgi çekiciydi. Ana karakterin hem çok zeki ve akıllı bir kadın hem de çok savunmasız, çok duygusal biri olması ve belki de gerçek bile olmayan bir aşkın ortasında bulunuyor olması çok ilginç. Hikâyeyi duyduğumda henüz senaryoyu bile okumadan önce benim ilgimi çeken şey bu oldu. Ayrıca, yönetmen Lili Horvát çok özel, çok zeki, çok hassas bir kadın. Onunla ilk konuştuğumuz an, oyuncu seçimini birlikte gerçekleştirdiğimiz süreç harikaydı.
Zeynep Pınar Uçar: Çok ilginç olan bu karakterle ilgili biraz daha bilgi verebilir misiniz? Bir oyuncu olarak filmin tonunu korumak veya karakteri daha iyi bir şekilde canlandırmak için aldığınız özel bir karar var mıydı?
Natasa Stork: Yapabildiklerim şunlardı; beyin cerrahlarının kitaplarını okudum, ayrıca her hafta hastaneye gittim artık neredeyse orada çalışıyor gibiydim. Beyaz önlük giydim ve sabah 6’dan akşam 10’a kadar haftada bir gün oradaydım. Bir akıl hocam da vardı kendisi cerrahtı ve onun gününü takip ettim, bu bana çok yardımcı oldu. Bir süre sonra kendimi hastanede bir turist olarak değil de bu ekipteki doktorlardan biri gibi hissetmeye başladım. Ayrıca, biraz değişmem gerekiyordu çünkü bu karakter, benden biraz daha yaşlıydı ve onunla aramızda olan bu yaş farkını yapmacık olmayacak bir şekilde göstermenin bir yolunu bulmam gerekiyordu. Bu yüzden bu yaşta olan ve sevdiğim oyuncuları gözlemledim. Onları haftalarca izledim. Seçmelere bir hafta sonra gittiğimde yönetmenin “Evet Natasa, şimdi geçen haftadan 5 yaş büyüksün” dediğini hatırlıyorum.
Zeynep Pınar Uçar: Bu çok etkileyici!
Natasa Stork: Bu benim için çok mutlu bir andı.
Zeynep Pınar Uçar: Márta, sadece bir kere gördüğü bir adamla yaşamak için hayatını geride bırakarak çok cesur bir karar veriyor. Karakterle hangi yönlerden bağ kurabiliyorsunuz ve karakterin seçimleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Natasa Stork: Bu karakter, bana oyuncu olmak istediğimi aileme söylediğim günleri hatırlatıyor. Çünkü kişiliğim bir oyuncu olmaktan çok uzaktı. Fakat inatçıydım ve “Bunu yapmayı istiyorum ve kimse beni bunu yapmamaya ikna edecek bir şey söyleyemez” dedim. Karakterle bu konuda bir şekilde ilişki kurabildiğimi düşünüyorum.
Zeynep Pınar Uçar: Çok ilginç bir tona sahip olan Preparations to be Together for an Unknown Period of Time, aynı zamanda Macaristan’ın Yabancı Dilde En İyi Film Kategorisi için gönderdiği filmdi. Film, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de ödül aldı. İzleyicilerin hikâyeye yönelik reaksiyonlarından biraz bahsedebilir misiniz?
Natasha Stork: Pek çok insan filmi sevdiğini söylediği için aldığımız tepkiler benim için mutluluk vericiydi. İzleyici hikâyeyle bağ kurabildi ve ayrıca eleştirmenlerden de iyi eleştiriler aldık. Seyircinin beğenmediği fakat eleştirmenlerin sevdiği ya da bu durumun tam tersinin yaşandığı filmlerim oldu. Fakat bu filmdeki şanslı durum, iki taraftan da iyi şeyler duymuş olmam oldu.
Zeynep Pınar Uçar: Bu karakterle olan ilişkinizden bahsettiniz ama hiç oynadığınız herhangi bir karakteri ve karakterin eylemlerinin ardındaki motivasyonlarını anlamakta zorluk çektiniz mi?
Natasha Stork: Aslında evet. Geçen yıl İncil’de geçen hikâyenin sonunda babasına tecavüz eden bir karakteri oynadım. Bu, İncil’de geçen bir nefret hikâyesiydi. Oyuncu olarak benim için o noktaya varmak, bu davranışın ardındaki motivasyonu anlamak inanılmaz derecede zordu. Fakat elbette ki bir oyuncu olarak bazen anlamadığımız durumlar ve karakterlerle yüzleşmemiz gerekebiliyor.
Zeynep Pınar Uçar: Peki Márta konusunda hiç böyle bir şey yaşadınız mı?
Natasha Stork: Hayır, onu çok iyi anladım.
Zeynep Pınar Uçar: Bugün burada bu yılın Yükselen Avrupalı Yıldızları’ndan biri olarak bulunmak nasıl bir his?
Natasha Stork: Burada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum ve bu bana karantina döneminin ortasında verilen çok büyük bir hediye. Onur duyuyorum. Sizinle, buradaki tüm insanlarla ve programa seçilen diğer arkadaşlarımla tanışmak çok güzel. Yani bu harika bir his.
Zeynep Pınar Uçar: Gelecek için planınız nedir, herhangi bir yeni proje üzerinde çalışıyor musunuz? Ayrıca aklınızda gelecekte birlikte çalışmak istediğiniz bir isim var mı?
Natasha Stork: Daha yeni iki film bitirdim, bu yüzden bir sonraki filmimin ne olacağını henüz bilmiyorum. Bu yıl ikiz karakterleri canlandırdığım bir film çektim, bu çok ilginç ve harika bir deneyimdi. Ayrıca geçen hafta, atlarla ilgilenen bir veterineri oynadığım kısa bir film çektim. Bu yüzden atları idare etmem gerekti. Açıkçası beni sırada neyin beklediğini gerçekten bilmiyorum.
Zeynep Pınar Uçar: Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ederim, sizinle tanışmak bir zevkti.
Natasha Stork: Tanıştığımıza çok memnun oldum Pınar.
Kaynak: filmloverss.com