Macaristan’da gerçekleştirilen bir deneyde radyoaktif çözülme sırasında gözlemlenen bir anomali daha önce varlığından haberdar olmadığımız bir doğa gücünün işareti olabilir.
Macaristan Bilim Enstitüsü Akademisi Nükleer Araştırmalar’da çalışan Attila Krasznahorkay Ocak 2016’da Physical Review Letters’da yayınlanan makalesinde gözlemini raporladı. Krasznahorkay’ın raporu 25 Nisan’a kadar gündeme gelmedi.
Bir grup ABD’li teorik fizikçi Krasznahorkay’ın raporladığı deneyi tekrar analiz etti ve raporladı. İki rapor da radyoaktif çözülme sırasında elektrondan 34 kat daha hafif bir bozonun varlığına işaret ediyor. ABD’li bilim insanları Macar fizikçi ile temasa geçip deneyi tekrarlamak istediklerini ve bunun onları çok heyecanlandırdığını belirtti.
Üçüncü göz, dördüncü boyut, beşinci element, altıncı his…
Doğanın bilinmeyen yönleri, gizemleri herhalde insanlık tarihinin başından beri bizleri cezbetti, bazen korkuttu, bazen de onları keşfe yönlendirdi. Bugün yağmur gibi basit bir doğa olayı bile doğa üstü güçlerin kontrolü ile açıklanıyorken, bugün yağmurları, fırtınaları önceden kestirir hale geldik. Doğa olaylarının basit sebep-sonuç ilişkilerine göre düzenlendiğini öğrendik. Deney ve gözlem yoluyla ekinlerimizin bereketini arttıranın bereken tanrı ya da tanrıçalarına edilen dualar değil, bilim olduğunu keşfettik. Metafizik olandan uzaklaşıp daha rasyonel bireyler ve toplumlar haline gelsek de, doğa üstüne olan inancımız ve doğa üstünün çekiciliği bizi her zaman cezbetmeye devam etti. Hayal gücümüz ise çoğu zaman bilim ve teknolojiye esin kaynağı oldu.
Beşinci güç diyince muhtemelen çoğumuzun aklına Bruce Willis’li ve Milla Jojovic’li Beşinci Element filmi gelmiştir. Film bilimkurgu görünümünde bir fantastik macera olduğu için bilimsel elementler yerine ‘toprak, hava, su ve ateş’i dört element kabul ediyor beşinci elementi de ruh olarak yanına yerleştirip masal gibi bir hikaye anlatıyor.
mynet.com