Budapeşte

trabikaDil Macarca. Almanca, İngilizce, Latince, İspanyolca, Türkçe bilen biri olarak bildiğim hiçbir dile benzetemiyorum ve kelimeler çok komik anlamsız geliyor. Sabahlara kadar Viragüzlet takıldığınız bir ülke düşünün.

Kur: HUF. Hungarian Forint ya da Macar Forinti. 100 Forint 1 Liradan biraz az gibi bir hesap yapabilirsiniz. (2014 Ağustos) Türkiye’den yola çıkmadan önce Euro alıp orada HUF satın alabilirsiniz. (Orada havaalanıda pasaporttan geçer geçmez %0 komisyon bir dövizci var, şehirdekilerden farklı değil kuru)

Vize: Schengen gerekiyor. Nasıl alınacağıyla ilgili bilgileri için sizi şöyle alacağım.

Taksi ucuz. Taksiye standart gelmiş. Hepsi BKK’ye bağlı. Taksi dergileri bile var. Kapıların üzerinde zaten tarife yazıyor. 15 dakikadan kısa yolculuklarda dakika başına 270, üstünde km başına 480 Forint. Taksiciler de şaşılacak derecede iyi İngilizce biliyorlar. Hatta genelde çok sempatiklerdi özellikle değişik kostümlerle Sziget’e gidip geldiğimiz taksilerde çok eğlendik.

Yerel içki: Palinka ye Fröccs Fröccs içine soda konan beyaz ya da roze şarap. Ben rozesine hastayım. Çok ferahlatıcı. Palinka ise alkol oranı epey yüksek shot olarak içilen bir meyve likörü. Andrassy Utca’dan Liberty Bridge’e yol üstünde önümüze çıkan her barda Palinka shot atarak yürümüşlüğümüz var. Sonuç: epey tatlı bir sarhoşluk.

Ben Budapeşte’yi geçen seneye oranla bir yıl içinde çok daha gelişmiş güzelleşmiş gördüm. Gün geçtikçe çirkinleşen, yaşanmaz hale gelen tek şehir İstanbul sanırım. İstanbul’dan ne zaman uzaklaşsam daha rahat nefes alabiliyormuş gibi hissediyorum. Budapeşte’de akşamları Sziget festivale giderek çok güzen 4 gün daha geçirdim.

Detaylar: >>>

2014-11-03
cizenbayan.com