Bu sefer Macaristan’daydık!

Sanırım önce biraz kendimden bahsetmeliyim ki size gittiğim projenin ne kadar yararlı ve eğlenceli olduğunu aktarabileyim. Kısaca bahsetmek gerekirse, amatör fotoğrafçılık yapmaktayım aynı zamanda uzun yıllardır gönüllülük hizmetleri için çeşitli kuruluş ve derneklerde çalışmış birisiyim.

Sanırım önce biraz kendimden bahsetmeliyim ki size gittiğim projenin ne kadar yararlı ve eğlenceli olduğunu aktarabileyim. Kısaca bahsetmek gerekirse, amatör fotoğrafçılık yapmaktayım aynı zamanda uzun yıllardır gönüllülük hizmetleri için çeşitli kuruluş ve derneklerde çalışmış birisiyim. YAŞÖM ile yaklaşık olarak 11 aydır çalışmaktayım. Bu kadar özet bilgiden sonra biraz da projeyi tanıtmak gerekirse:

Projenin ismi : “5minutes of Fame”, düzenleyen kuruluşsa; TE IS (Macarca bir kısaltma olup Türkçe Karşılığı: Sen De, gayet anlamlı bir kısaltma olmuş bence de).

11 ülkeden 20 katılımcının katıldığı projenin içeriğinde şunlar bulunmaktaydı; STK’lar nasıl PR yapmalı? Web 2.0 teknolojilerini nasıl kullanabilirler? PR çalışmalarında sosyal medyanın önemi? NGO’ların tanıtımı için, çeşitli kampanyalar için video’nun önemi ve video üretim teknikleri? Video üretimi konusunda çeşitli programların incelenmesi, video yapımına giriş.

Şimdi hikayeye başlayabilirim sanırım. Bu eğitim ile ilgili bilgiler ilk paylaşıldığında havalara fırlamıştım, amatör bir fotoğrafçı olarak video üretimi yeni yeni ilgilenmeye başladığım bir alandı. Bu konuda tecrübe edinmek gerçekten çok güzel olacaktı. İşin başka bir güzel tarafı ise Macaristan’da gerçekleşiyor olmasıydı. (Macaristan deyince birçoğunuzun aklına sadece Budapeşte geliyor biliyorum ama eğitim Monor’daydı). Tabi bir kaç tereddütüm de yok değildi. Öncelikle YAŞÖM’de yeni sayılırdım. Yeni derken çok fazla aktiviteye katılabilmişliğim yoktu. Hatta söz verip kaçırdığım bir tane vardı. Buradan anlayışı için Samime’ye teşekkür etmesem olmaz. Sonrası ise çalışan birisi olarak nasıl izin alacaktım. İlk korkumu YAŞÖM’deki arkadaşlarımın kendisi giderdi ve bana gitmem için gereken desteği verdiler. İkinci korkum için ise uzun uzadıya anlatmak yerine mucize oldu demek istiyorum kısaca. Neyse sonuç itibariyle başvurdum ve davet mektubumun gelmesini beklemeye başladım. Davetiye geldi, her zamanki aksilikler oldu ve vizeyi son anda aldım. Bunlar ara hikayeler her biri için birer sayfa gerekebilir o yüzden atlıyorum. İzninizle, maceranın başladığı güne gelmek istiyorum.

Uçağım Kurban Bayramının ilk günüydü, gün boyu bayramlarını kutlayıp memlekete gidemediğim için akrabalarımdan azar yedikten sonra THY’nin seferi ile Budapeşte’ye indim.Havaalanından beni alıp Monor’a götürdüler. Monor dedikleri bölge Budapeşte’nin 50 km kadar dışında küçük bir şehir. Eğitim süresince çok az inceleme fırsatı yaşadım açıkçası ama kısaca fakir bir şehir olduğunu belirtebilirim. Eğitim öncesi akşam yemeğinde oda arkadaşımla tanıştıktan sonra grubun tamamıyla tanıştım. Grup çok farklı ülkelerden çok iyi insanlarla doluydu. Eğer bu tip projelere gidiyorsanız size tek diyebileceğim, ne olursa olsun sadece edineceğiniz yeni arkadaşlar için dahi olsa gitmeye değer.

Projenin ilk gününde grubun hemen kaynaşmasıyla güne çok hızlı başladık, ilk aktivitelerde hemen lider olarak seçilmem ve gün sonunda sosyal komite lideri olmam sürpriz oldu doğrusu. Çok konuşmanın ve enerjik olmanın ödülleri diyelim buna kısaca. Tabi mühendislik disiplinini bazı alıştırmalara yerleştirince biraz fazla sivrildim diyebilirim. Eğitimin ilk iki gününde PR çalışmaları, önemli noktaları ve daha önceki tecrübelerimiz üzerinde durduk ve çeşitli aktivitelerle bunları destekledik. 3. Günü itibariyle kendi videolarımızı nasıl üreteceğimiz konusunda uzmanlar yardımıyla çalışmalara başladık. Eğitim süresince hiç video çekmeyenler bile bazı programlar üzerinde büyük ilerlemeler kaydetti ve ilk videolarımız beklediğimizden iyi oldu açıkçası. En azından videoları gönderdiğimiz uzmanların yorumları böyle oldu. 3 gün boyunca video ile ilgili aktivite ve projeler yaptıktan sonra son gün Web 2.0 üzerinde durduk ve bu konu üzerinde tecrübelerimizi paylaştık. Eğitim süresince eğlenmedik mi eğlendik hem de çok fazla, yaptığımız projeler sırasında, eğitim sırasında hiç sıkılmadık diyebilirim, bunun dışında otelimizin bir kaplıca oteli olması, international night, çeşitli oyunlarla hiç sıkılacak an bulamadık sanırım. En sıkıcı zamanlar sabah saatlerinde yapılan birkaç sunum oldu ki ona bile sıkıcı demek istemiyorum açıkçası sadece yorgunduk diyebilirim.

Eğitimin sonuçlarına gelince PR üzerine çok önemli tecrübeler ve arkadaşlıklar edindik, Web 2.0 üzerinde yüksek derecede bilgi sahibi olduk. Özellikle video üretimi üzerine çok değerli bilgi ve tecrübeler edindik. Artık sıfırdan nasıl bir video üretilir, elimizde yeterli malzemeler olmasa bile ne gibi harikalar yaratılabilir, hangi programlar kullanılır nasıl kullanılır gibi sorulara çok rahat cevap verebiliyorum.Bunun dışında orada kurduğum arkadaşlıkların değerini hiçbir şekilde anlatamam herhalde. Sanırım ilerleyen zamanlarda birçok proje ve Avrupa seyahati beni bekliyor.

Son olarak ise arta kalan zamanda Budapeşte’yi gezme fırsatım oldu. Size tek tavsiyem gitmediyseniz mutlaka gidin. AB gençlik projelerine katılmayan arkadaşlara ise şunu demek istiyorum: Neler kaçırdığınızı bilmiyorsunuz. Bana kalsa sayfalarca proje hakkında konuşur ve yazardım ama blog yazısı olduğu için mümkün olduğunca kısa tutmalıyım. Eğer sorularınız olursa her zaman anlatmaya hazırım.

Sizlere proje sırasında ürettiğimiz bir video ile veda etmek istiyorum:

Herkese sevgiler,

İsmail Fidan

2012-11-15
http://www.yasom.org