Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) gazetecilerin korunması konusunda Avrupa devletlerini uyaran bir karar aldı. Kararda özellikle Azerbaycan, Macaristan, Malta, Rusya ve Türkiye’deki duruma dikkat çekildi.
AKPM Sosyalist Grup üyesi İngiliz parlamenter Lord George Foulkes tarafından kaleme alınan “Avrupa’da Gazetecilerin Güvenliği ve Medya Özgürlüğü Üzerindeki Tehditler” başlıklı rapor ve beraberindeki karar tasarısı bugün Strasbourg’da düzenlenen genel kurul oturumunda 19’a karşı 83 oyla kabul edildi. Oylamada 7 parlamenter çekimser kaldı. Türk heyetinde AKP ve MHP’li üyeler karar aleyhinde, CHP’li üyeler ise lehte oy kullandı. İyi Partili üye çekimser oy kullanırken, HDP’li üyeler oylamaya katılmadı.
Oturumda konuşan raportör Foulkes, gazetecilere yönelik tehditlerin Avrupa genelinde artışta olduğunu belirtip Avrupa Konseyi tarafından oluşturulan Gazeteciler Platformu’nun yetkilerinin kuvvetlendirilmesini önerdi. Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde medya ve gazetecilere yönelik tehdit ve ifade özgürlüğüyle bağdaşmayan uygulamalar basın örgütleri tarafından bu platforma şikayet edilebiliyor.
Oturumda söz alan AKPM Türk heyeti başkanı Akif Çağatay Kılıç, “basın ve ifade özgürlüğünden yana olduğunu”, ancak Avrupa Konseyi Gazeteciler Platformu’nda adı geçen gazetecilerin “hangi suçları işledikleri için hapiste olduklarına bakılmamış olmasını” eleştirdi. Kılıç, raporda, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine yer verilmemiş olmasına ise “Kaşıkçı bu raporda yer almayı hak etmiyor mu?” şeklinde tepki gösterdi.
AKPM’nin CHP’li üyeleri Ahmet Ünal Çeviköz ve Selin Sayek Böke ise rapor ve beraberindeki karar tasarısını destekleyen konuşmalar yaptılar.
Gazetecilere şiddet artışta
Rapor 2017-2019 döneminde Avrupa’da gazetecilerin güvenliği ve medya özgürlüğüne yönelik tehditlerle ilgili kapsamlı bir bilanço sunuyor. Buna göre, gazetecilere yönelik fiziki tehdit ve şiddet Avrupa genelinde artışta. Avrupa’da gazeteciler “işlerini yaptıkları için” öldürülüyor. Avrupa Konseyi Gazeteciler Platformu’na göre sadece 2018’de 6’sı Rusya, 5’i Ukrayna, 2’si Türkiye, 2’si Azerbaycan, 1’i Karadağ, 1’i de Sırbistan’da olmak üzere Avrupa’da 17 gazeteci öldürüldü. Rapor bu durumu “şok edici yeni bir fenomen” olarak tanımlıyor. Avrupa ülkelerinde gazetecilere yönelik “keyfi tutuklamalar, işkence ve suikastler çoğalıyor”. Gazeteciler internet ve sosyal medyada taciz ediliyor, neo-faşist gruplar ve suç örgütlerinin saldırılarına maruz kalıyor.
Rapora göre gazetecilere karşı işlenen suçları gerçekleştirenlerin çoğu cezalandırılmıyor, bu da devletlerin gazetecileri gerektiği gibi koruyamadığını gösteriyor. “Daha beteri” diyor rapor, “siyaset ve yargı dünyası, gazetecileri korumak yerine, kendileri medya üzerinde tehdit, hatta başlıca ve günlük tehdit oluşturuyor”. Birçok Avrupa ülkesinde hakaret suçu, terörle mücadele, ulusal güvenlik, kamu düzeni, nefret suçu veya tarihle ilgili suçları düzenleyen yasalar “gazetecilerin gözünü korkutmak ve susturmak” için kullanılıyor.