Polonya Anayasa Mahkemesi tarafından Perşembe günü açıklanması beklenen karar, Polonya’nın Avrupa Birliği’ni terk etme sürecini başlatabilir.
Brüksel ve Varşova arasında başlayan tartışmaların temelinde AB hukukunun mu yoksa ulusal hukukun mu birincil öneme sahip olduğu ilkesi yatıyor.
1964 yılında Avrupa Birliği Mahkemesi tarafından kabul edilen mevzuata göre Avrupa Birliği tarafından onaylanan yasa maddeleri ve ilkeler üye ülkelerin ulusal yasalarına da “kabul edilmek” zorunda. Bu ise AB yasa ve ilkelerinin ulusal mevzuatlara göre “öncelik taşıdığı” anlamına geliyor.
Oysa Polonya’da iktidarda olan Hukuk ve Adalet Partisi 2019 yılında kabul edip uygulama koyduğu adalet yasası ve ekonomi yasası Avrupa Komisyonuna göre AB ilkeleriyle ve mevzuatıyla uyuşmuyor.
AB yetkili organları Polonya tarafından yasalaştırılan yeni adalet yasasının “hukuk devletinin temel taşlarından yargı bağımsızlığını ihlal ettiği” için Polonya’ya karşı bir cezai işlemler de başlatmıştı.
Varşova’nın buna yanıtı ise bu konuda Polonya Anayasa Mahkemesine başvurmak oldu.
Polonya başbakanı Mateus Maroawiecki’ye göre “adalet yasası” bir ülkenin kendi ulusal egemenliğine bağlı olarak tespit edilebilecek hükümler içerebilir. Dolayısıyla bu konuda AB mevzuatının öncelik taşıması kabul edilemez.
Uzmanlara göre eğer perşembe günü açıklanacak karar Polonya hükümetinin tavrını onaylarsa, yani bazı yasalarda “ulusal hukuk AB hukukuna göre öncelik taşır” hükmüne varırsa bu sürecin Polonya’nın Avrupa Birliği’ni terk etme noktasına ulaşması sadece zaman meselesi.
Çünkü Avrupa Birliği’nin bu konuda taviz vermesi söz konusu olamaz. Polonya’nın tavrının kabul edilmesi demek, üye ülkelerinin her birinin kendi “ulusal koşullarını” bahane ederek AB temel ilkeleri dışında da yasalar çıkarabilmesi anlamına gelecek.
Türkinfo